Murat ÇETİN

The Experienced Gazeteci Hedefkoçu İş İnsanı

400 bin lirayı hak ettim | Murat Çetin Kişisel Web Sitesi

400 bin lirayı hak ettim

Toplumumuzun büyük bir çoğunluğunun izleyerek büyüdüğü, Kemal Sunal filmlerini bilirsiniz. O filmlerden birinin ismi “Tokatçı” idi. Bu filmden bahsetmemin sebebine gelecek olursak; Geçtiğimiz günlerde Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Aysun Bay Karabulut ve kocası Ercan Karabulut’un şahsıma açtıkları 100 bin liralık tazminat davasıdır. 

Filmde, Kemal Sunal’ın kızarmış tavukların olduğu camekâna bandırdığı ekmeğini yediği bir sahne vardır. Dükkân sahibi de “Çık bakalım yüz elli lira” diyerek Kemal Sunal’dan para ister. Kemal Sunal da “Niye?” diye sormaktan kendini alamaz. Dükkân sahibi de “Ekmeğini deminden beri tavuğa banıyorsun” der. “Arada cam vardı” diyen Kemal Sunal’a, dükkân sahibinin karşılığı “Olsun, ne fark eder ki?” şeklindedir. Kemal Sunal “O zaman sende bana elli lira borçlusun” diye cevabı yapıştırır. Tavukçu “Niyeymiş” diye sorar. Kemal Sunal “Sana verdiğim iki yüz liranın üstü” diye cevap verir. Tavukçu “Vay açıkgöz, sen bana ne zaman para verdin” diye sormadan edemez. Kemal Sunal “Verdim say” şeklinde cevap verir. Tavukçu “Verdim say, olur mu?” diye hayretini dile getirir. Kemal Sunal “Senin oluyor da, benim niye olmuyor? Ver bakalım paramın üstünü, yoksa karakola giderim ha” der. Lokantacı “Bağırma ben şerefli bir esnafım” der. Kemal Sunal “Vermezsen ben daha çok bağırırım” der. Çaresiz lokantacı “Sus veriyorum” der ve parayı verir. Böylece, “tokatlamak” isteyen dükkân sahibi, “tokatlanmış” olur. 

Aylardır “Karabulutgilleri” yazıp çiziyoruz. Sadece ben değil, Malatya basının birçok mensubu bu iddialardan bahsediyor. Yaptığımız kafa yorma ve fikir teatisinden kat-ı nazar, bir de üstüne “Karabulutgiller” için yazdıklarımızı seslendirip; karikatürlerini çiziyoruz. Yazılarımızda haklı olduğumuz halde “iddia” kelimelerini kullanıyoruz. Haksız bir şekilde 100 bin lira talep ediyorlarsa; bizim de verdiğimiz bunca emeğin karşılığı, 500 bin lira eder kanaatindeyim. Hal böyle olunca, “Karabulutgiller”den 400 bin liralık hakkımı talep ediyorum. Şimdi “Karabulutgiller” benim haksızlık yaptığımı iddia ederlerse, ben de cevaben “Siz yapınca hak oluyor da, benimki neden haksızlık olsun?” derim.

Mamafih, hakkında onlarca dava açılan ve de mahkeme koridorlarında mekik döşeyen bir kardeşiniz olarak, bunların da üstesinde gelirim evelallah. Devleti ve adliyeyi haksız yere meşgul eden, “sözde”  bu “mürekkep yalamışlarla” olan hukuk mücadelemde;  inşallah alnımın akıyla çıkacağımdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dahası, onlar düşünsün…

DAVA KONUSUNDA AĞBABA’YI ES GEÇMEYİN!..

Hayat böyle işte, kiminle ne zaman, hangi şartlarda karşılaşacağınızı veya yan yana geleceğinizi, tam olarak kestiremezsiniz. Sayın Ağbaba’nın gecikmiş de olsa, adalet duygusuyla bir gün yoluma revan olacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi. CHP MYK üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü hakkındaki, “zehir zemberek” açıklamasından sonra, “Karabulutgiller”in, mahkemeye vermesi an meselesi. Eğer bu olmaz ise “Bize açtıkları davaya gölge düştü” demektir.

 Bu arada belirtmek isterim; Veli Ağbaba’nın zehir zemberek açıklamalarının dosyasını hazırladım. Veli Ağbaba aleyhine dava açılmaz ise, kendi davamın dosyasına ilave ederim. Dava açılacak olursa da “Karabulutgiller” istesin, onlara göndereyim. Bizim de bir kıyağımız olsun. 

AĞBABA, İLK SİYASETÇİ!..

CHP MYK üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Turgut Özal Üniversitesi hakkında “nihayet” konuştu. “Biraz geç olmadı mı?” diye soranlara, şehrin valisinin, belediye başkanlarının, milletvekillerinin ve il başkanlarının “henüz konuşmadıklarını” hatırlatmak isterim. Bu arada Veli Ağbaba, konuyla ilgili eleştirel konuşan ilk siyasetçi olduğunun da altını çizmek isterim. Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yaptığı eleştirileri; şu başlıklar altında toplamıştı:

-Malatya bazen “bir ailenin”, bazen “bir partinin” çiftliği oluyor.
*
-Rektör Aysun Bay Karabulut’un “üstün yeteneklerini kutluyoruz”.
*
-Malatya Turgut Özal Üniversitesi, maalesef “yolsuzluk ve usulsüzlükle gündeme geliyor”.
*
-“Mülakat” değil, “liyakat” lazım.
*
-Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ne alınacak “kişiler önceden belirleniyor ve sadece alınacak kişilere haber veriliyor…”

Konuşmasında “Malatya’da iki üniversite var.  Bunlardan Turgut Özal Üniversitesi, ustalarından kurs almış gibi büyük işlere imza atıyor. Sakın yanlış anlamayın. Bilimsel çalışmalar değil. Üniversitede TYP kapsamında temizlik işi için alınan bir personel, öğretim üyesi yapıldı. Bu konuda rektörün üstün yeteneğini kutluyoruz” diyerek de, Rektör hanımı tebrik etmeyi ihmal etmiyor.



ÖZNUR HANIM “OCAK 2022” DEMİŞTİ!..

Yanlış hatırlamıyorsam, Malatya merkezdeki “Yeni (Teze) Camimiz”, en son aralıkta, AK Parti MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık tarafından ziyaret edilmişti. Daha güçlendirilmiş olarak, aslına uygun restore edilmiş bir şekilde, Ocak 2022’de camimizin açılacağını müjdelemişti. Mart ayının ortasına geldiğimiz halde, camimiz halen açılmış değil. Daha da önemlisi, Ramazan ayına az bir zaman kaldığı halde, camimizin neden açılmadığını merak ediyorum.

“Restorasyonun inceliğini düşünenler”, “ibadetin inceliğinden de haberdar olmalı”. Malatya müftüsü, bu mahrumiyet karşısındaki sessizliğini koruyor. Bu vesileyle, restorasyon bahanesiyle, Müslümanların camiden, caminin ise ibadet edenlerden mahrum kalmasının “Caiz olup olmadığını” sormak isterim.

ÇINAR’IN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLENMİŞ!..

Hakkında linç kampanyası başlatıldığı vakit Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’a, ümidini kesmemesini, işine yoğunlaşmasını, böyle mesnetsiz ve tutarsız işlerle zihnini meşgul etmemesini telkin etmiştim. Acizane bir kardeşiniz olarak, aksi takdirde sürecin, kendisini “zindan-ı atalete” atarak, “işlevsiz” bir hale getirileceği uyarısında bulunmuştum. Gerçekten de Sayın Çınar, tavsiyelerim ve ferasetiyle çalışmalarına hız kesmeden devam etmiş ve akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığı “Gençlik ödülü” ile müfterilere Malatya tabiriyle “Depiği” çakarak en güzel cevabı vermişti. Bu günlerde de ORC Araştırma Şirketi’nin yayımladığı “Son üç yılın ‘En başarılı’ büyükşehir Belediye Başkanları” anketinde, ilk 10’a girmeyi başarmış. 

Yapılan saldırılar, Yeşilyurt Belediye Başkanı’nın bağışıklık sistemini geliştirmiş olacak ki; her saldırının akabinde tescilli başarılara imza atıyor. 

GÖRÜYOR, YAKIŞTIRIYOR VE BEKLİYORUM!..

Geçtiğimiz günlerde, bir televizyon programına denk geldim. Malatya Milletvekilimiz sayın Öznur Çalık’ı programda görünce, büyük bir dikkatle takip ettim. TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanlığı görevini de yürüten Öznur Çalık’ın kendinden emin ve konuya hakim tavırlarından hayli etkiledim. 

Anlaşmalı boşanma süreciyle ilgili gerçekleştirilen programda, Öznur Çalık’ın konuyu hazmetmiş olması ve hâkimiyeti dikkatimi çekti. Gerçekten de dersine iyi çalışmış bir Öznur Çalık vardı ekranda. Konuyla ilgili yapılan konuşmadan anladığım kadarıyla, anlaşmalı boşanmalarda süreyi uzatmamak ve her iki tarafı da rahatlatmak için hayli kafa yormuş olduğunu gördüm. Dahası, olası cinayetlerin önüne geçilebilecek bir rapor, sayın Çalık’ın mihmandarlığında hazırlanmış. Dolayısıyla bir Malatyalı olarak takdir ettiğimi belirtmek isterim. 

Ak Parti döneminde Malatya’da, en uzun siyasi geçmişe sahip mücerrep siyasetçimizin, Cumhur İttifakı’nın tekrar iktidar olması halinde, Malatya adına “artı bir temsil yetkisi” olacağına kâniyim. Program özelinde edindiğim intiba ve siyasi hayatının geneline bakacak olursak, Öznur Çalık’ın, Ankara merkezli olmasını ön görüyorum. Siyasi hayatına ya Bakan, ya da Cumhurbaşkanı danışmanı olarak devam edecektir büyük ihtimalle. Bilgisayar oyunlarında kullanılan bir cümleyle bu konuyu özetleyecek olursak; Öznur Çalık “Level atlayacak” gibi görünüyor. Yani bir üst tura çıkacak. Zaten doğru olan da, Malatya’daki siyasi hayatına nokta koyması ve başka mecralarda Malatya’yı temsil etmesidir.  Şahsen bunu görüyor, yakıştırıyor ve bekliyorum. Bekleyin ve görün...

Selam ve dua ile…
Fiemanillah