Murat ÇETİN

The Experienced Gazeteci Hedefkoçu İş İnsanı

BÖLMENİN, AYRIŞTIRMANIN ADINI “CEMAAT” KOYMUŞLAR | Murat Çetin Kişisel Web Sitesi

BÖLMENİN, AYRIŞTIRMANIN ADINI “CEMAAT” KOYMUŞLAR

Cemaat; tefrikaya düşmemiş topluluk anlamına gelmektedir. Cemaattekiler, birlik ve beraberliklerini muhafaza eden, müttefik ve mütesanit insanlardır. Günümüz toplumunda cemaatçilik kavramı ise, maalesef tam tersine, cemiyeti bozan fırkacılık ve hizipçilikanlamındkullanılmaktadır. Hakk Tealâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın...” (Âl-i İmrân Suresi-103)


BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN BİR VE BERABER OLMASI

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in ümmeti olan bizlerin,tek bir cemaati vardır. O da Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat”tir. Peygamberimiz (s.a.v.)’den sonra, Sahabeler, gördüklerini ve öğrendiklerini, kendilerinden sonraki kuşaklara aktarmışlardır. Daha sonra bazı insanlar,Sünnetten ve Ümmetin umumi yolundan ayrılıp; yeni görüşler beyan etmeye başlayıncaSelef-i Salihin’in şu ikazıyla karşılaşmışlardır: Sünnetten ayrılmayın, Müslümanların birlik ve beraberliğini bozmayın, cemaat olun.” İşte Ehl-i Sünnet vel Cemaat tabiri böyle çıkmıştırDemek cemaatin anlamı;bütünMüslümanların bir ve beraber olmasıdır.”

 

FIRKACILIK, HARAMDIR

Günümüzdeki cemaat kavramıfırkacılık olarak algılanmakta ve hatta yaşanmaktadır. Fırkacılık ise; Din-i Mübin-i İslam’da haramdır. Cemaat olmak, ümmeti kucaklamak anlamında olursa meşruolmaz ise gayrı meşrudur.



Dikkat edildiğinde, şimdiki cemaatçilik kavramı,Müslümanları “bölmek” üzerine kurulmuş bir sistemdir.Müslümanları birbirinden ayıran, kuşatıcı olmayan, birini diğerine üstün gösteren ve ayrıcalıklı statü veren; farklı gruplar manasında kullanılmaktadır. Kur’an-ı KeriminsanlarıMüslüman ve kâfir olmak üzere ikiye ayırır. Demek müminlerin sadece bir cemaati olmalı. Müteaddit olmamalı.. O halde cemaat denilen şey; bütün ümmeti kapsayıcı ve içine alan bir sistem olmazsa, bunaFırkacılık” denilir.

 

OCU - BUCU VEYA ŞUCU
Müslümanlarörgüt mantığından kurtarılmadığı sürece, bölünmeye, parçalanmaya ve güdülüp-yönetilmeye mahkûmdurBhandikaptan kurtulmak, ancak bütün ümmeti kapsayıcı bir sistemle mümkündür. Bunun ölçüsü de ocu - bucu veya şucu” ayrıştırmasını yapmamaktan geçer. Müslümanları birleştirecek iki ana kaynak vardır. Biri Kur’an-ı Kerim, diğeri de Hadisi ŞeriflerdirOnun için yapılacak en önemli görev, Kur’anile Hadisi ön plana çıkartmaktır.

 

TEK KİMLİĞİMİZ VARDIR!..
Alt kimliveya üst kimlik olmadan, tek kimliğimiz olan İslama sıkı sıkıya sarılmamız gerekir. Buna Kur’an-ı Kerim ve Hadis kimliği de diyebiliriz. Her türlü bölünmeye ve ayrışmaya sebebiyet verecek oluşumdan uzak durulmalıdır. Cemaatin siyasi veya ekonomik bir çıkarının da olmaması lazımdır. Menfaati ve kazancı varsa; bu o cemaati dünyevileştirir ve örgütleştirir.Cemaatiörgütten ayırt eden iki şey vardır:

Birincisi: Kur’an ve Sünnete hizmetçi olunması.

İkincisiDünyevi bir maksadının olmaması.


HİZMETKÂRLIK MEKÂNI OLMALI; SALTANAT MAKAMI OLMAMALI.
Kitap ve Sünnet öne alınmalı ve hususi meşrep arka plana atılmalıdır. Eğer bir kişi, bir guruba gidiyorsa, “ben şucuyumbucuyum”  demeyecek. “Ben, Kur’an-ı, Sünneti ve Hadisi öğreniyorum. Bunları öğrenmek için de, şuraya gidiyorum” diyecek. Hususi meşrep ve mesleğini, Kur’an-ı Kerim’e hizmetçi yaparken, Kur-an-ı Kerim ve Hadislere bakarak, ölçüyü belirleyecek. Halktan bir şey istemeyecek. Burası  sadece hizmetkârlık mekânı olacak; saltanat makamı olmayacak

Selam ve dua ile
Fiemanillah